Kendi Kanınızla Güzelleşin!

Daha ışıltılı, daha genç bir cilde kavuşmak için kendi kanınızın iyileştirme gücünden faydalanmaya ne dersiniz? Gençlik aşısı olarak bilinen PRP yöntemiyle hem zamanın izlerini yok edebilir, hem de daha sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.  Son yıllarda sıkça kullanılan, daha parlak ve genç bir cilde sahip olmaya yardım eden ‘Platelet Rich Plasma’ (PRP) yöntemi, ‘gençlik aşısı’ olarak da tanımlanıyor. Ciltteki ince çizgileri, hastanın kendi kanını enjekte ederek silmeye yarayan bu yöntemde, vücuttaki kesikleri iyileştirme gücü bulunan trombositler büyük rol oynuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emel Güngör, PRP’nin gençleştirici etkisini şöyle açıklıyor: “Vücudumuzda bir yer kesildiğinde o bölgeye ilk toplanan hücreler, trombositler yani plateletler oluyor. Trombositler, kesinin olduğu yere toplanıp büyüme faktörleri salgılayarak iyileşmeyi sağlıyor. PRP yöntemi uygulanırken kişiden 8-16 ml. arasında kan alınıyor. Özel tüplerin içine alınan kan, belirli bir süre ayrıştırılıyor. Kandaki kırmızı kan hücreleri ile beyaz kan hücreleri ve trombositler ikiye ayrılıyor. İşte bu ayrılmış plateletlerin içinde bulunan büyüme
faktörleri, cildin gençleşmesini sağlıyor.”

PRP’NİN UYGULANIŞI
 - Hastadan iki tüp kan alınıyor. Kan, özel bir işlemden geçiriliyor; tüpün biri jel, diğeri de sıvı kıvamında hazırlanıyor. İki içerik belli oranlarda karıştırılarak yüzün belirli kısımlarına dolgu yapılıyor. Sadece yüze değil, boyun dekolte bölgesi ile el, kol ve bacaklara da PRP uygulanabiliyor. PRP dolgu şeklinde uygulandığında, burundan ağız kısmına doğru inen boşluklar ile alındaki boşlukları doldurmak ya da sivilce izleri ve göz etrafındaki kırışıklıkları gidermek için kullanılıyor. Eğer tek tüp kan alındıysa PRP mezoterapi şeklinde de uygulanarak, küçük ve kısa iğnelerle derinin içine enjekte ediliyor. Mezoterapi şeklinde uygulanan PRP öncesinde hastanın ağrı duymaması için yüzü anestezik bir kremle kaplanıyor. Hasta bu anestezik krem ile yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra PRP işlemi yapılıyor.

- Mezoterapi, dolguyla birlikte yapılacaksa önce dolgu, ardından mezoterapi uygulanıyor. Büyüme faktörlerinin uyarılması belirli bir zaman aldığı için tek uygulama yetmiyor. İlk uygulamadan sonra ciltteki ışıldama ve parlaklık fark ediliyor. Ancak uygulamanın daha kalıcı ve uzun süreli olması için birkaç kez tekrarlanması gerekiyor. Mezoterapinin iki-üç hafta arayla 3-4 seans; dolgunun ise bir ay arayla 2 seans yapılması yeterli oluyor. Uygulama, 8-12 ayda bir kürler halinde tekrarlanabiliyor.

- PRP yöntemi ayrıca karbondioksit fraksiyonel lazer uygulamasından sonra sonuçları artırmak ve iyileştirmeyi hızlandırmak için de uygulanabiliyor. Lazerden sonra deride ince delikler oluştuğu için, bu durumda maskeyle uygulanması yeterli oluyor.  

CİLT ÇATLAKLARI VE YARA İZLERİNDE DE ETKİLİ
PRP derideki ince kırışıklıkları azaltıyor, cildi parlatıyor, deriye esneklik kazandırıyor. Ayrıca yara izi varsa, dolgu maddesiyle yara izinde de iyileşme sağlanabiliyor. Aynı şekilde çatlaklar ve ameliyat izleri üzerinde de etkili olan PRP, saç dökülmesinin tedavisinde de kullanılıyor.  

GENÇLEŞTİRİCİ ENJEKSİYON İLE PRP BİR ARADA KULLANILABİLİR Mİ?
Doç. Dr. Emel Güngör, gençleştirici enjeksiyon ile PRP’nin birlikte kullanımını şöyle açıklıyor: “Hastanın hem gençleştirici enjeksiyon hem de PRP ihtiyacı varsa, iki hafta arayla uygulamak gerekiyor. Çünkü PRP büyüme faktörü içeren ve oradaki hücreleri çalıştıran bir madde. Gençleştirici enjeksiyon ise kasların çalışmasını engelliyor. Bu nedenle ikisi birlikte kullanıldığı zaman gençleştirici enjeksiyonun etkisi azalabiliyor. Gençleştirici enjeksiyonun uygulama alanı daha çok yüzün üst kısmında etkili oluyor. Boyunda ya da ağız çevresinde uygulandığında, çok dikkatli davranmak gerekiyor. Yanlış doz, hastada ağız yamulmasına neden olabiliyor, boyun kaslarını oynatmada, yutmada problem yaratabiliyor. Gençleştirici enjeksiyondan farklı olarak PRP ile kaş arasındaki çizgiler, alındaki yatay çizgiler giderilemiyor. PRP, ince çizgileri, burun ve ağız arasındaki boşlukları gidermeye yardımcı oluyor.”  PRP tıbbın başka alanlarında da kullanılıyor. İlk olarak diş implantlarında denenen yöntem, daha sonra ortopedik ameliyatlarda da kullanılmaya başlandı. PRP halen diyabet ya da farklı nedenlerle oluşan ayak yaraları ve iyileşmeyen yaralarda kullanıldığında, iyileşme sürecini hızlandırıyor. Bu yöntemde hastanın kendi kanı kullanıldığı için alerji ya da enfeksiyon gibi riskler de görülmüyor.